Kaç gündür yazma girişiminde bulunup elime bi iş gelip yazmaya başlamadan öylece kalıyorum. Bloğumu sadece iş yerinde açabiliyorum evde bilgisayarımız yok (iyiki de yok). Teknoloji düşmanı değiliz kesinlikle
ama başına oturup kalkamama gibi sorunlar da olabilir gündüz yeterince bu kara kutuya baktığımdan sanırım gece tv izlemek bile istemiyorum hoş zaten istesemde izlemek için zamanım da yok. Tv izlememek de çok büyük kayıp değil zaten benim için.
Evet gelelim geçtiğimiz hafta sonuna Bohem geçen günlerin ardından (hayatın içinde yaşadığım ayrıca bi maraton olmakla beraber) daha spontan bi yaşama merhaba dedik.... desemde inanmayın spontan yaşam evli ve çocuklu bi kadın için kesinlikle olacak iş değil. Cumartesi öğlen işten çıkıp akşama doğru ancak toparlanıp İzmire gittik akrabalarımıza ikiz ablalarımıza ve tekiz seline:))) sağolsunlar hasanla güzel vakit geçirdiler. Onun istediği oyun ve gezmek yola çıktığımızda çok mutluyuz sevinçliyiz:))) ilk uzak seyahatimiz:)) Oğlumuz ilk defa şehir dışına çıkıyo:)) esasında bizimde çok ihtiyacımız vardı soğuk kış günlerinin ardından dışarı çıkmaya özlem duymuşuz gittiğimiz akşam nasıl geçti anlamadık herhangi bi sorun yok paşanın keyfi güzel uslu uslu kendi halinde bağırıp çağırıyo saat 22,30 civarı uyku vaktimiz geldi biraz mızmızlanmanın ardından uyutmayı başardım tam uyudu deyip kapıyı kapatıyorum ani bi çığlıkla 2 kez geri döndüm neyseki sonunda uyudu. Biz muhabbet sohbet derken saat e baktığımızda saat sabahın 4 ü olmuştu eh bizde biraz uyusak iyi olur :)) Uyuma girişiminde bulunmamla sabah uyanmam arasındaki zaman dilimi toplam 2 saat :) sabahın 6 sında paşa uyanmış uykusunu almış suratıma dokunuyo gözlerimi açmam için elinden geleni yapıyo tişörtüm çekiliyo saçlarım çekiliyo aslında uyanığım ama gözler açılmıyo açmak için mandal lazım:))) neyse uyumasakda olur
kalktık artık mamasını verdik karnı doydu sırada ne var oyun var :))) tabi bende o hal varmı bilinmez .
Kahvaltı faslı falan filan derken dışarı çıktık ben çok uzun zamandır deniz kıyısında olmak istiyordum sağolsunlar (Fatoş ve Esen) bizi o zevkten mahrum bırakmadılar.
Zaman gezerken ve eğlenirken nasıl geçiyo hiç anlamıyoruz sanki bir pazar değil de ben bi kaç hafta gezmiş gibiyim :))) hatta kızlara da dedim İzmire geldim ama şuan Parise gelmiş gibiyim :))). Gerçekten bazen mekan ve yerin anlamı yok önemli olan bulunduğun yerden zevk almak.
Gözünüz aydın Ebrucumm
YanıtlaSilHasan paşa da artık kendini ispat ediyor demekki.
Evet nereye gitsen daha önce hiç gitmediğin bir yer gibi dimi? Ben uykuyu çok seviyorum yaa.. 50 saat bile yetmez :P
Hemde ne ispat yaaa sorma:))) UYku 5 saat yetiyo bana 1 hafta o şekilde idare edebiliyorum.
YanıtlaSil